16 Ağustos 2013 Cuma

ÇÖLDEKİ VAHA DÜNYADAKİ DOST

Çöl...
Dünya...
Çölleşmek, bir dilde kul olmak üstünden ünvanları, sıfatları, kostümleri, maskeleri tek tek çıkarmak. Olmadan önceki gibi olmak. Çıplak kalmak. Aczi ve fakrı ile hiç olmak. Her anı her soluğu alem-i kebirin mahsülat fabrikalarında değerlendirilen bir aziz misafir olmak.Hiç olmakla her şey olmak.

Bir başka dilde yok olmak, helak olmak, insaniyetten sükut etmek, çöldeki sokucu, ısırıcı muzır haşerelere dönmek, bitkileri, hayvanları, şehirleri, karaları suları ifsad ede ede, sonunda insanı, insanlığı, kendini de kokuşturmak. Küflenmek, Kafka hikayesi gibi bir sabah uyanıp bir böceğe dönüşmek. Bunu da yadırgamamak hep mi böcekti yoksa sonradan mı oldu, bu dönüşüm ne zaman başladı, bilememek.

Bu çölleşmiş dünyada yürümek, yol almak, müddet-i ömrü doldurmak zorundasın. Beyhude tavla atarak da geçemez bu zaman, bir işe yaramalı, bereketlenmeli, Onu memnun edecek, Ona ayna olacak bir iş, bir hal sudur etmeli ellerinden. Görmelisin, basiretle, mülkün ardındaki melekutu. Görmelisin ikinin aslında bir olduğunu. Görmelisin aynalarla dolu odada, ışık açılmadan önceki adamın durumunu. Sen vardın. İlmi ilahide vardın. Bil ki yokluktan korkmayasın.

İnsan düşer. Düştüğünde Onu Allah'tan uzaklaştı sanır bazıları, oysa o sadece mutluluktan uzaklaşır. Allah'tan uzaklaşmak ne mümkün! Cennet de cehennem de Onun. Gözünü kapatan kendine kördür. Sizin itişiniz bir şeyi kötü kılmaz. Sizin ünvanlarınızı söküp alışınız birini mahrum etmez. Sizin övgünüz birini abad etmez. Siz kimsiniz? Hiç...

Kimse kim! Hiç işte hiç...

Kafanıza düşen bir taşa isim vermeniz gerekmez. Sizi sokan haşereleri de isimlendirmezsiniz. Olsa olsa cins isimdir onların ismi. Evdeki kediye verdiğiniz gibi Has isim vermezsiniz yoldaki engellere. İnsan sevdiklerine isim verir. Hatta bir isim yetmez, insan sevdiklerine her hale göre çeşit çeşit isim, sıfat, sevimli lakap verir.İsimleri çoğalttıkça sevgisini çoğaltır bağrında, ve sevgisi çoğaldıkça dışarıdaki varlığın içerideki zuhurları timsalleri hayalleri çoğalır. Biz sevdiğimizi çoğaltırız. Yahut yalnız sevdiğimizin bir iken çok olduğunu anlarız.

Bu yüzden bir insan çok şeydir. Bir dostu olan çok dostum var diyebilir.Dostluk dünyadaki en bereketli şeylerdendir. Sonsuza dek çoğalır...

Dünya zamanı. Yaşadığımız çağ. Bu gün. Saat hiçi gösterir. Zaman geçer ama hiç bir şey değişmez. Alt üst olmuştur dünya. Kölelik özgürlük, zalimler şövalye, çamur gül olmuştur. Böyle hiç ender hiç bir vakitte hiç bir vasfı hüneri olmayan karnı hiçle dolmuş bir adamın açlığı her şeyedir. Ve içinde bir delik var ki ne atsan dolmaz. Ne versen teselli olmaz. Kim alkışlasa tatmin bulmaz.  Hiç bir tabib işe yaramaz.

Ve her şey bazen bir şeyde tecelli ediverir. Bir teselli, bir sırt sıvazlayış bir mahçubiyet içinde söylesem mi söylemesem mi yüz kızarıklığı ile sevgi izharı, bir tebessüm, bir 'boşver arkadaş'. Bir arkadaş...
İnsana arkadaş bu dünyadan gönderilmez. Tek dünyalıların bir türlü gerçek arkadaş bulamamaları bundandır. İki dünyası olmayan arkadaş olamaz. Rabbi kendine yar olmayan kime yar olsun. Arkadaş ulvi alemlerden gönderilen bir ışıktır. Kalbinizi dolduran şey dünyalı değildir.

Bir arkadaş çölde vaha gibidir.
Hah! Buldum dediğiniz bir hakikati anlatabileceğiniz, bir müşkili çözdüğünüzdeki sevinci yansıtabileceğiniz ve gözlerinden sizi anladığını sizin gibi heyecanlandığını gördüğünüz bir ayna. Hiç ama her şey olan bir hiç.

Tükenen dünyada, tükenen insanlıkta, gökten ateş yağarken ve zalimler zulümleriyle mazlumlar ahlarıyla cehennem, ah cehennem der ve cehennemi çağırırken, elinize kıyamete yakın tutuşturulan bir fidandır arkadaş. Onu ekmelisin, emekle sulayıp büyütmelisin, vakit bulursan seyretmelisin, hatta büyümesine fırsatın olur da görebilirsen altında dinlenmelisin. O sana Mikail'den bir hediyedir...
Çölde yahut karda yetişen bitkinin ihtiyacı olan belki de bir fincan nezakettir.
Şükür ki benim böyle arkadaşlarım var.
Tecelligahlarda kendini gösteren Dost'a hamdolsun.
O bize dostluk göstermese biz Ona dost olamayız. O yolu açmasa, dinlenip su içecek vahayı yaratmasa muzır haşerelerden korumasa bu çölde yol alamayız. O Kavidir aczimize kuvvet verir, O Hadidir yolumuza rehber verir, O Rezzak-i Alim'dir, hem cismimizin hem ruhumuzun ab-ı hayatını verir.
Şükür ki O hep bizimledir.
Bize bunu hep fark edecek şuur versin.

Mona İSLAM

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder