16 Kasım 2012 Cuma


GARİBİN MÜJDESİ
 
"Müminler ki gariptirler müjdeler olsun o gariplere". Gurbet memleketinden uzak olmak, vatan-ı asliden sazların koparıldığı yerden, Ondan...

Mümin gurbette olduğunun farkında olana denir. Ve ona müjde verilir, Müjde gurbetin içindedir, manen şöyle denir ona:
Hani sen kendini Ondan uzak sanıyorsun ya, bir sen var bir de O sanıyorsun ya, dünya çilehane ve gurbet sanıyorsun ya, yok öyle değil.Bak içine, O kalbinle senin aranda, bak etrafına nereye dönsen Onun yüzü karşında.İyice bak ki bu müjde ilkin kendini gurbette hissetmeyene verilmez, önce faniliği hissetmeyene beka şerbeti içirilmez.

O zaman müjde gurbetin soğukluğunu kurbiyetin sıcaklığına çevirir. Sevgilim ne güzelsin, bir yerden değil her yerden gamzeni görüyorum.

O herkese mizacına uygun şerbeti içirir, belki benimki bu baharatlı hoş kokulu çaydır. Sunumu porselen bir demlikte, benzeri bir fincandadır.

Yok, fincanın ne ehemmiyeti var deme, evet aslolan içilen şeydir ama fincanın letafeti elde tutuluşu, gözüne ve dudağına hoş gelişi mühimdir.Boşuna mı RAHMAN Suresinde fincanlar anlatılıyor.
İçtiğini sunan sâki de önemlidir. İnsan bilmediği bir içeceği güvenmediği birinin elinden içmez. Güven ve teslimiyet varsa ne verse hoştur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder